Kibir: Revizyonlar arasındaki fark
Değişiklik özeti yok |
Değişiklik özeti yok |
||
(Aynı kullanıcının aradaki diğer 2 değişikliği gösterilmiyor) | |||
7. satır: | 7. satır: | ||
# '''Büyüklenme Hissi''' | # '''Büyüklenme Hissi''' | ||
#* Kibirli kişi, kendisini '''her bakımdan üstün''', '''ben bilirim, ben yaparım''' tavrında görür. | #* Kibirli kişi, kendisini '''her bakımdan üstün''', '''ben bilirim, ben yaparım''' tavrında görür. | ||
#* İnsanın başarı, zeka, güzellik, yetenek gibi nimetleri | #* İnsanın başarı, zeka, güzellik, yetenek gibi nimetleri “'''kendine ait'''” sanarak şişmesi, “'''Ben oldum, bana kimse bir şey diyemez'''” havasına bürünmesi bu hâlin tipik göstergesidir. | ||
# '''İnsan İlişkilerinde Kibir''' | # '''İnsan İlişkilerinde Kibir''' | ||
#* Kibirli insan, karşısındakine değer vermez, onu “aşağı” görebilir, kendisi “hep haklı” zanneder. | #* Kibirli insan, karşısındakine değer vermez, onu “aşağı” görebilir, kendisi “hep haklı” zanneder. | ||
13. satır: | 13. satır: | ||
# '''Tasavvufta Kibir''' | # '''Tasavvufta Kibir''' | ||
#* Tasavvuf kaynaklarında kibir, nefisle ilgili bir hastalık olarak işlenir. | #* Tasavvuf kaynaklarında kibir, nefisle ilgili bir hastalık olarak işlenir. | ||
#* Mutasavvıflar, kibrin | #* Mutasavvıflar, kibrin '''Allah'''’tan (hakikatten) uzaklaştırdığına, insanın '''tevazu''' ve '''ihlâs''' yolundan sapmasına neden olduğuna dikkat çekerler. | ||
---- | ---- | ||
24. satır: | 24. satır: | ||
# '''Nefs ve Kibir Bağlantısı''' | # '''Nefs ve Kibir Bağlantısı''' | ||
#* Kibir, '''nefs''' denilen benlik duygusunun aşırı beslenmesinden türer. | #* Kibir, '''nefs''' denilen benlik duygusunun aşırı beslenmesinden türer. | ||
#* Kendi iradesini, kendi zekasını, kendi gücünü | #* Kendi iradesini, kendi zekasını, kendi gücünü “'''kâinatın merkezinde'''” zannetme eğilimi, onu '''Allah’la ve diğer insanlarla''' sağlıklı ilişkiden koparır. | ||
# '''Dinginlik yerine Kaygı''' | # '''Dinginlik yerine Kaygı''' | ||
#* Garip bir şekilde, kibirli insanlar sık sık | #* Garip bir şekilde, kibirli insanlar sık sık “'''değersiz hissetme'''” korkusu da yaşarlar. Yani dışarıdan her ne kadar “'''Ben her şeyin en iyisine layığım!'''” diye görünseler de, içlerinde bir endişe ve doyumsuzluk vardır. | ||
#* Sürekli başkaları tarafından beğenilmek, onaylanmak isterler; bu istek karşılanmadığında da öfke, kıskançlık ve mutsuzluk hâline düşerler. | #* Sürekli başkaları tarafından beğenilmek, onaylanmak isterler; bu istek karşılanmadığında da öfke, kıskançlık ve mutsuzluk hâline düşerler. | ||
35. satır: | 35. satır: | ||
# '''Zihin Kibri (Entellektüel Kibir)''' | # '''Zihin Kibri (Entellektüel Kibir)''' | ||
#* “Ben çok okudum, her şeyi bilirim, kimse bana bir şey öğretemez” düşüncesi. | #* “Ben çok okudum, her şeyi bilirim, kimse bana bir şey öğretemez” düşüncesi. | ||
#* Akademik başarı veya zekâ, kimseye | #* Akademik başarı veya zekâ, kimseye “'''mutlak haklılık'''” payesi vermez; ama kibrin kapısını açabilir. | ||
# '''Maddi Kibir (Varlık / Mal)''' | # '''Maddi Kibir (Varlık / Mal)''' | ||
#* | #* “'''Ben zenginim, sen kimsin?'''” şeklinde özetlenebilecek tavır. | ||
#* Paraya, makama, şöhrete dayanarak başkalarını küçük görme. | #* Paraya, makama, şöhrete dayanarak başkalarını küçük görme. | ||
# '''Dini / Manevi Kibir''' | # '''Dini / Manevi Kibir''' | ||
50. satır: | 50. satır: | ||
# '''İnsan İlişkilerinin Bozulması''' | # '''İnsan İlişkilerinin Bozulması''' | ||
#* Kibirli kişi, çevresinde | #* Kibirli kişi, çevresinde “'''baskıcı, dayatıcı, ben bilirimci'''” bir hava estirir. Zamanla dostlar, akrabalar, iş çevresi ondan uzaklaşır. | ||
#* Kimse sürekli “küçük görülmekten” hoşlanmaz; neticede yalnız kalma riski çok yüksektir. | #* Kimse sürekli “küçük görülmekten” hoşlanmaz; neticede yalnız kalma riski çok yüksektir. | ||
# '''Gerçek Potansiyeli Kaçırmak''' | # '''Gerçek Potansiyeli Kaçırmak''' | ||
#* Kibir, öğrenmeye kapıyı kapatır. Zira insan, | #* Kibir, öğrenmeye kapıyı kapatır. Zira insan, “'''Ben zaten yeterince iyiyim'''” sanarak araştırmaz, okuduğunu yeterli görür, kendini geliştirmez. | ||
#* Hâlbuki ruhsal yolculuk, “her an yeniden keşif” gerektirir. | #* Hâlbuki ruhsal yolculuk, “her an yeniden keşif” gerektirir. | ||
# '''Kalp Huzurunun Kaybolması''' | # '''Kalp Huzurunun Kaybolması''' | ||
#* Sürekli | #* Sürekli “'''en iyi olmak'''” kaygısı, “'''en çok onay almak'''” arzusu insanı içten içe huzursuz eder. | ||
#* Kibir, içimizde derin bir tatminsizlik oluşturur; zira bu egonun istekleri sonsuzdur, hiç doymaz. | #* Kibir, içimizde derin bir tatminsizlik oluşturur; zira bu egonun istekleri sonsuzdur, hiç doymaz. | ||
64. satır: | 64. satır: | ||
# '''Farkındalık ve Öz Eleştiri''' | # '''Farkındalık ve Öz Eleştiri''' | ||
#* Kibirli olduğumuzu fark etmek başlı başına bir erdem. “Ben hiç kibirli | #* Kibirli olduğumuzu fark etmek başlı başına bir erdem. '''“Ben hiç kibirli değilim'''” diyen birisi, belki en çok kibir problemine sahip olabilir. | ||
#* Küçücük davranışlarda bile, | #* Küçücük davranışlarda bile, “'''Neden böyle tepki verdim? Beni rahatsız eden neydi? Karşımdakini neden küçümseme ihtiyacı hissettim?'''” sorularıyla öz eleştiri yapmak gerekli. | ||
# '''Tevazu ve Şükür Alışkanlığı''' | # '''Tevazu ve Şükür Alışkanlığı''' | ||
#* '''Tevazu''', | #* '''Tevazu''', “'''Ben hiçim, değersizim'''” demek değildir; bilakis her nimetin '''Hak’tan geldiğini''' görmek, her insanda bir değer olduğunu kabul etmek demektir. | ||
#* '''Şükür''', sahip olduklarımızın gerçek sahibinin '''Yaratan''' olduğunu idrak etmek. Bu bakış açısı, kibri besleyen | #* '''Şükür''', sahip olduklarımızın gerçek sahibinin '''Yaratan''' olduğunu idrak etmek. Bu bakış açısı, kibri besleyen “'''Bunları ben başardım!'''” yanılsamasını törpüler. | ||
# '''Zikir ve Dualar''' | # '''Zikir ve Dualar''' | ||
#* Dini pratikler, kibirle savaşta etkili bir manevi silah gibidir. Namaz, oruç, zikir ve dua, kalpteki bencil yönleri eriterek ilahi kaynağa bağlanmayı sağlar. | #* Dini pratikler, kibirle savaşta etkili bir manevi silah gibidir. Namaz, oruç, zikir ve dua, kalpteki bencil yönleri eriterek ilahi kaynağa bağlanmayı sağlar. | ||
#* Özellikle dua ederken, insan ne kadar '''aciz''' ve '''mühtaç''' olduğunu hisseder. Bu his, kibri kırar. | #* Özellikle dua ederken, insan ne kadar '''aciz''' ve '''mühtaç''' olduğunu hisseder. Bu his, kibri kırar. | ||
# '''Hizmet ve Paylaşım''' | # '''Hizmet ve Paylaşım''' | ||
#* Topluma, insanlara hizmet etmek, gönüllülük projelerine katılmak kibrin panzehirlerinden biridir. Çünkü hizmet; | #* Topluma, insanlara hizmet etmek, gönüllülük projelerine katılmak kibrin panzehirlerinden biridir. Çünkü hizmet; “'''Ben merkezli'''” değil, “'''Sen'''” veya “'''Biz merkezli'''” bir eylemdir. | ||
#* Kendini insanlığın bir parçası olarak görme, başkalarının sıkıntılarını önemseme, kalbi yumuşatır ve | #* Kendini insanlığın bir parçası olarak görme, başkalarının sıkıntılarını önemseme, kalbi yumuşatır ve “'''Ben üstünüm!'''” düşüncesini eritir. | ||
# '''Rehber veya Yol Arkadaşları''' | # '''Rehber veya Yol Arkadaşları''' | ||
#* Her zaman kendimize kör noktalarımızı gösterecek samimi dostlara, rehberlere, danışmanlara ihtiyacımız var. | #* Her zaman kendimize kör noktalarımızı gösterecek samimi dostlara, rehberlere, danışmanlara ihtiyacımız var. | ||
#* Bir tarikat veya tasavvuf yolunda iseniz, mürşid rehberliği de kibrin törpülenmesinde çok etkilidir. Ama en basit hâliyle | #* Bir '''tarikat''' veya tasavvuf yolunda iseniz, '''mürşid rehberliği''' de kibrin törpülenmesinde çok etkilidir. Ama en basit hâliyle “'''Güvendiğiniz bir dost, bir büyüğünüz, içinden geçtiğiniz sorunları anlatabileceğiniz biri'''” de size ayna olabilir. | ||
---- | ---- | ||
90. satır: | 90. satır: | ||
#* Unutmayalım, başarının da bir nasip, bir lütuf ve çabanın ötesinde evrenin/nasiplerin bir birleşimi olduğunu bilmek, tevazuyu korur. | #* Unutmayalım, başarının da bir nasip, bir lütuf ve çabanın ötesinde evrenin/nasiplerin bir birleşimi olduğunu bilmek, tevazuyu korur. | ||
# '''“Kendini Sev” Söylemi''' | # '''“Kendini Sev” Söylemi''' | ||
#* Modern kişisel gelişim akımlarında sıkça | #* Modern kişisel gelişim akımlarında sıkça “'''Kendini sev, kendini yücelt'''!” mesajları duyuyoruz. Elbette '''sağlıklı öz saygı''' önemlidir; ancak bu sevgi, başkalarını ezmek veya kendini abartmak noktasına varırsa kibir olur. | ||
#* Önemli olan | #* Önemli olan “'''Kendimi bilmem gerekiyor; güçlü ve zayıf yönlerimi olduğu gibi görüp, hem kendime saygı duymak hem de diğer insanlara saygı duymak'''.” | ||
---- | ---- | ||
98. satır: | 98. satır: | ||
* '''Tevazu''', insanı '''aşağı''' veya '''ezik''' yapmaz; tam tersine insanı '''saygın''' kılar. Çünkü tevazu sahibi kişi, gerçekte kim olduğunu, hangi noktada eksik olduğunu bilir, bu farkındalıkla kendini geliştirir. | * '''Tevazu''', insanı '''aşağı''' veya '''ezik''' yapmaz; tam tersine insanı '''saygın''' kılar. Çünkü tevazu sahibi kişi, gerçekte kim olduğunu, hangi noktada eksik olduğunu bilir, bu farkındalıkla kendini geliştirir. | ||
* '''Dengeli Özgüven''', | * '''Dengeli Özgüven''', “'''Evet ben bazı şeyleri iyi yapabiliyorum, bazı başarılarım var, ama bunlar bana Allah’ın lütfu, çevremin desteğiyle oldu, şükrediyorum'''” diyebilmektir. | ||
* '''Ruhsal yolculuk''', insana aslında '''sonsuz bir âlemin parçası''' olduğunu, her an '''öğrenmeye, değişmeye''' açık olması gerektiğini hatırlatır. Bu da '''kibir''' yerine '''merhamet''', '''sevgi''', '''empati''' ve '''alçakgönüllülüğü''' getirir. | * '''Ruhsal yolculuk''', insana aslında '''sonsuz bir âlemin parçası''' olduğunu, her an '''öğrenmeye, değişmeye''' açık olması gerektiğini hatırlatır. Bu da '''kibir''' yerine '''merhamet''', '''sevgi''', '''empati''' ve '''alçakgönüllülüğü''' getirir. | ||
Kibrin yerini tevazu alırsa, insan '''kalben huzurlu''', '''zihnen berrak''' ve '''maneviyatta doygun''' bir hayata doğru yol alır. Kibirli insan ise, eninde sonunda yalnızlık, tükenmişlik ya da öfke çukuruna düşebilir. Bu nedenle, bir başarımız veya güzelliğimiz olduğunda: | Kibrin yerini tevazu alırsa, insan '''kalben huzurlu''', '''zihnen berrak''' ve '''maneviyatta doygun''' bir hayata doğru yol alır. Kibirli insan ise, eninde sonunda yalnızlık, tükenmişlik ya da öfke çukuruna düşebilir. Bu nedenle, bir başarımız veya güzelliğimiz olduğunda: | ||
* | * “'''Bu bana verilmiş bir lütuf, bunu iyi değerlendireyim.'''” | ||
* | * “'''Başkalarına yardımlaşarak, paylaşarak, onlara da rehberlik ederek faydalı olayım'''.” diyebilmek, hem dünyevî hem de uhrevî saadetin kapılarını açar. | ||
<blockquote>'''Unutma''': Kibir, eninde sonunda ''içinde yaşadığın dünyadan'' ve ''Allah’ın rahmetinden'' seni uzaklaştırır. Tevazu ise seni ''kalplere'', ''sevgiye'', ''hakikate'' yaklaştırır. Bu dengeyi yakalamak, kısacası ''insan olma'' sanatının özüdür.</blockquote> | <blockquote>'''Unutma''': Kibir, eninde sonunda ''içinde yaşadığın dünyadan'' ve ''Allah’ın rahmetinden'' seni uzaklaştırır. Tevazu ise seni ''kalplere'', ''sevgiye'', ''hakikate'' yaklaştırır. '''Bu dengeyi yakalamak, kısacası ''insan olma'' sanatının özüdür.'''</blockquote> |
23.44, 1 Ocak 2025 itibarı ile sayfanın şu anki hâli

Kibir, kelime anlamıyla büyüklenme, kendini başkalarından üstün görme, benlik duygusunu şişirme gibi anlamlara gelir. Dini ve manevi geleneğimizde de kibir, insanın hem Allah katında hem de toplum içinde yıkıcı sonuçlar doğurmasına sebep olacak en tehlikeli kalp hastalıklarından biri sayılır. İnsan, aşırı gurur ve böbürlenme hâlinde, nefsinin oyuncağı hâline gelir; hakikati, gerçek mütevazılığı ve sevgiyi ıskalar. Gelin, kibir kavramını hem manevi hem de modern yaşam perspektifiyle detaylıca inceleyelim.
1. Kibir Nedir?
- Büyüklenme Hissi
- Kibirli kişi, kendisini her bakımdan üstün, ben bilirim, ben yaparım tavrında görür.
- İnsanın başarı, zeka, güzellik, yetenek gibi nimetleri “kendine ait” sanarak şişmesi, “Ben oldum, bana kimse bir şey diyemez” havasına bürünmesi bu hâlin tipik göstergesidir.
- İnsan İlişkilerinde Kibir
- Kibirli insan, karşısındakine değer vermez, onu “aşağı” görebilir, kendisi “hep haklı” zanneder.
- Başkalarının deneyimlerinden, eleştirilerinden faydalanmayı reddeder, çünkü kendisini “en iyi” konumda görür.
- Tasavvufta Kibir
- Tasavvuf kaynaklarında kibir, nefisle ilgili bir hastalık olarak işlenir.
- Mutasavvıflar, kibrin Allah’tan (hakikatten) uzaklaştırdığına, insanın tevazu ve ihlâs yolundan sapmasına neden olduğuna dikkat çekerler.
2. Kibir ve Ruhsal Yolculuk
- Kibrin Engel Oluşu
- Kibir, içsel gelişimin belki de en büyük düşmanıdır.
- Neden? Çünkü ruhsal yolculukta her an öğrenmeye, değişmeye ve “Kendimle yüzleşmeye” ihtiyaç vardır. Kibirli insan, hatalarını görmeye kapalı olduğundan, kendini geliştiremez.
- Nefs ve Kibir Bağlantısı
- Kibir, nefs denilen benlik duygusunun aşırı beslenmesinden türer.
- Kendi iradesini, kendi zekasını, kendi gücünü “kâinatın merkezinde” zannetme eğilimi, onu Allah’la ve diğer insanlarla sağlıklı ilişkiden koparır.
- Dinginlik yerine Kaygı
- Garip bir şekilde, kibirli insanlar sık sık “değersiz hissetme” korkusu da yaşarlar. Yani dışarıdan her ne kadar “Ben her şeyin en iyisine layığım!” diye görünseler de, içlerinde bir endişe ve doyumsuzluk vardır.
- Sürekli başkaları tarafından beğenilmek, onaylanmak isterler; bu istek karşılanmadığında da öfke, kıskançlık ve mutsuzluk hâline düşerler.
3. Kibir Türleri: Gündelik Örnekler
- Zihin Kibri (Entellektüel Kibir)
- “Ben çok okudum, her şeyi bilirim, kimse bana bir şey öğretemez” düşüncesi.
- Akademik başarı veya zekâ, kimseye “mutlak haklılık” payesi vermez; ama kibrin kapısını açabilir.
- Maddi Kibir (Varlık / Mal)
- “Ben zenginim, sen kimsin?” şeklinde özetlenebilecek tavır.
- Paraya, makama, şöhrete dayanarak başkalarını küçük görme.
- Dini / Manevi Kibir
- Bazen dindar veya maneviyat yolcusu insanlar bile bu tuzağa düşer: “Ben senin kadar ibadet etsem ya da maneviyat bilsem!” diye insanları yargılamak veya kendini yüceltmek.
- İbadet ve manevi çalışmalar, bizi alçak gönüllü yapmalıdır; ama bazen tam tersi, en sinsi kibir türüne dönüşebilir.
- Fiziksel Kibir
- Güzellik, fiziksel çekicilik, gençlik… İnsan bunları kendine verilmiş bir emanet olarak görmek yerine, kibirle sahiplendiğinde, zamanla bu nimetler de birer imtihan aracı hâline gelir.
4. Kibrin Zararları
- İnsan İlişkilerinin Bozulması
- Kibirli kişi, çevresinde “baskıcı, dayatıcı, ben bilirimci” bir hava estirir. Zamanla dostlar, akrabalar, iş çevresi ondan uzaklaşır.
- Kimse sürekli “küçük görülmekten” hoşlanmaz; neticede yalnız kalma riski çok yüksektir.
- Gerçek Potansiyeli Kaçırmak
- Kibir, öğrenmeye kapıyı kapatır. Zira insan, “Ben zaten yeterince iyiyim” sanarak araştırmaz, okuduğunu yeterli görür, kendini geliştirmez.
- Hâlbuki ruhsal yolculuk, “her an yeniden keşif” gerektirir.
- Kalp Huzurunun Kaybolması
- Sürekli “en iyi olmak” kaygısı, “en çok onay almak” arzusu insanı içten içe huzursuz eder.
- Kibir, içimizde derin bir tatminsizlik oluşturur; zira bu egonun istekleri sonsuzdur, hiç doymaz.
5. Kibirden Kurtulmak: Yol Haritası
- Farkındalık ve Öz Eleştiri
- Kibirli olduğumuzu fark etmek başlı başına bir erdem. “Ben hiç kibirli değilim” diyen birisi, belki en çok kibir problemine sahip olabilir.
- Küçücük davranışlarda bile, “Neden böyle tepki verdim? Beni rahatsız eden neydi? Karşımdakini neden küçümseme ihtiyacı hissettim?” sorularıyla öz eleştiri yapmak gerekli.
- Tevazu ve Şükür Alışkanlığı
- Tevazu, “Ben hiçim, değersizim” demek değildir; bilakis her nimetin Hak’tan geldiğini görmek, her insanda bir değer olduğunu kabul etmek demektir.
- Şükür, sahip olduklarımızın gerçek sahibinin Yaratan olduğunu idrak etmek. Bu bakış açısı, kibri besleyen “Bunları ben başardım!” yanılsamasını törpüler.
- Zikir ve Dualar
- Dini pratikler, kibirle savaşta etkili bir manevi silah gibidir. Namaz, oruç, zikir ve dua, kalpteki bencil yönleri eriterek ilahi kaynağa bağlanmayı sağlar.
- Özellikle dua ederken, insan ne kadar aciz ve mühtaç olduğunu hisseder. Bu his, kibri kırar.
- Hizmet ve Paylaşım
- Topluma, insanlara hizmet etmek, gönüllülük projelerine katılmak kibrin panzehirlerinden biridir. Çünkü hizmet; “Ben merkezli” değil, “Sen” veya “Biz merkezli” bir eylemdir.
- Kendini insanlığın bir parçası olarak görme, başkalarının sıkıntılarını önemseme, kalbi yumuşatır ve “Ben üstünüm!” düşüncesini eritir.
- Rehber veya Yol Arkadaşları
- Her zaman kendimize kör noktalarımızı gösterecek samimi dostlara, rehberlere, danışmanlara ihtiyacımız var.
- Bir tarikat veya tasavvuf yolunda iseniz, mürşid rehberliği de kibrin törpülenmesinde çok etkilidir. Ama en basit hâliyle “Güvendiğiniz bir dost, bir büyüğünüz, içinden geçtiğiniz sorunları anlatabileceğiniz biri” de size ayna olabilir.
6. Modern Dünyada Kibir
- Sosyal Medya ve Ego Patlaması
- Her an kendimizi “vitrinde” sergiliyor, beğenilerle ölçülüyoruz. Kendini merkeze koyma hevesi, kibrin “teknolojik” sürümü hâline gelebiliyor.
- Sürekli takdir ve onay bekleyerek ruhsal dengesini kurmaya çalışan insan, büyüyen bir benlik yanılsaması yaşayabilir.
- Başarı ve Prestij Yarışı
- Günümüzde eğitim, kariyer, sosyal statü alanlarında “en iyi olmak” için koşuşturan insanlar, farkına varmadan “Ben yaptım, ben kazandım” diyerek kibri körükleyebilir.
- Unutmayalım, başarının da bir nasip, bir lütuf ve çabanın ötesinde evrenin/nasiplerin bir birleşimi olduğunu bilmek, tevazuyu korur.
- “Kendini Sev” Söylemi
- Modern kişisel gelişim akımlarında sıkça “Kendini sev, kendini yücelt!” mesajları duyuyoruz. Elbette sağlıklı öz saygı önemlidir; ancak bu sevgi, başkalarını ezmek veya kendini abartmak noktasına varırsa kibir olur.
- Önemli olan “Kendimi bilmem gerekiyor; güçlü ve zayıf yönlerimi olduğu gibi görüp, hem kendime saygı duymak hem de diğer insanlara saygı duymak.”
7. Kibrin Karşısında Tevazu ve Dengeli Özgüven
- Tevazu, insanı aşağı veya ezik yapmaz; tam tersine insanı saygın kılar. Çünkü tevazu sahibi kişi, gerçekte kim olduğunu, hangi noktada eksik olduğunu bilir, bu farkındalıkla kendini geliştirir.
- Dengeli Özgüven, “Evet ben bazı şeyleri iyi yapabiliyorum, bazı başarılarım var, ama bunlar bana Allah’ın lütfu, çevremin desteğiyle oldu, şükrediyorum” diyebilmektir.
- Ruhsal yolculuk, insana aslında sonsuz bir âlemin parçası olduğunu, her an öğrenmeye, değişmeye açık olması gerektiğini hatırlatır. Bu da kibir yerine merhamet, sevgi, empati ve alçakgönüllülüğü getirir.
Kibrin yerini tevazu alırsa, insan kalben huzurlu, zihnen berrak ve maneviyatta doygun bir hayata doğru yol alır. Kibirli insan ise, eninde sonunda yalnızlık, tükenmişlik ya da öfke çukuruna düşebilir. Bu nedenle, bir başarımız veya güzelliğimiz olduğunda:
- “Bu bana verilmiş bir lütuf, bunu iyi değerlendireyim.”
- “Başkalarına yardımlaşarak, paylaşarak, onlara da rehberlik ederek faydalı olayım.” diyebilmek, hem dünyevî hem de uhrevî saadetin kapılarını açar.
Unutma: Kibir, eninde sonunda içinde yaşadığın dünyadan ve Allah’ın rahmetinden seni uzaklaştırır. Tevazu ise seni kalplere, sevgiye, hakikate yaklaştırır. Bu dengeyi yakalamak, kısacası insan olma sanatının özüdür.